Bitti.
Ama söylemek istediklerim;
hiç içimden gelmiyor.
sana "nasılsın?" diye sormak istemiyorum.
merak etmiyorum.
gerçekten.
nasıl olduğun beni ilgilendirmiyor artık.
nerde ve kimle olduğunun bir önemi yok.
haber vermek istemiyorum sana.
vermiyorum da zaten.
anlatmak istemiyorum beni üzen şeyleri.
sevindiren şeyleri de.
Sıcaklığını hissetmek istemiyorum artık.
Bu yüzden üşüyorum.
Soğuk ne güzelmiş.
Terletmiyor en azından.
eskiyi hatırlamakta istemiyorum.
flashback yaşamak istemiyorum.
sarıldığımız günleri,
oynaştığımız anları tekrar görmek istemiyorum.
fark ettin mi, artık büyük harflerle yazamıyorum,
bir zaman güzel gelen şeyleri.
Çünkü onlar artık kötüler.
acı çektiğimi sanmayın sakın.
9 Ocak 2010 Cumartesi
inanma.sakın.

İnanma sakın.
Ben sadece saplantılıyım.
Fazla takıntılıyım.
Seni sevmedim ki ben.
O şeyleri sevmiştim.
Sendeki o şeyleri.
İnanma sakın.
Saplantım yok olsun.
lalaylom
8 Ocak 2010 Cuma
yoksun
Çok soğuk hava.
Bir kazağa ihtiyacım var sanırım.
T-shirtle çıksam da dışarı, kolların yeter sanırım.
Çok ısıtıyosun ya beni, ateşim çıktı sandım.
Evet, sonra sıçtığımı anladım.
Ama şimdi,
yoksun
yoksun
yoksun
yoksun
Bir kazağa ihtiyacım var sanırım.
T-shirtle çıksam da dışarı, kolların yeter sanırım.
Çok ısıtıyosun ya beni, ateşim çıktı sandım.
Evet, sonra sıçtığımı anladım.
Ama şimdi,
yoksun
yoksun
yoksun
yoksun
6 Ocak 2010 Çarşamba
5 Ocak 2010 Salı
boşluk
Bir boşluk var.Evet ama o boşluk sen diyilsin.O boşluk kimse.
Kimse.
Ben sadece o boşluğu doldurmak istiyorum beni sevicek biriyle.
Ben biri beni tanısın istiyorum, herşeyimi söylemem hiç bi zaman kimseye.
Ama bilsin beni.
İstifa etmek istiyorum öğrencilikten(!)
Gitmek istiyorum Türkiye'den.
Hatıralar aklımda olabilirler ama gözümün önünde olmasınlar lütfen.
Görmek istemiyorum.
Çocuk, ben seni önemsemiyorum artık.
Bunu artık senle konuşmak istemememden anlamalıydım zaten.
Eroin bağımlıları bırakmak istemelerine ramen enjekte ederler ya, işte öyleydin sen.
A-HA, malesef hiç enjektörüm kalmamış, 'tatlım'.
Ne hissettiğimiz önemli diyil bazen, istiyorsak birşeyler yapmalıyız.
Sen ne yaptın?
Hiç.bir.şey.
Herkes bilsin istiyorum şimdi.
Çocuk(!), ben seni SEVMİYORUM artık.oh.
Kimse.
Ben sadece o boşluğu doldurmak istiyorum beni sevicek biriyle.
Ben biri beni tanısın istiyorum, herşeyimi söylemem hiç bi zaman kimseye.
Ama bilsin beni.
İstifa etmek istiyorum öğrencilikten(!)
Gitmek istiyorum Türkiye'den.
Hatıralar aklımda olabilirler ama gözümün önünde olmasınlar lütfen.
Görmek istemiyorum.
Çocuk, ben seni önemsemiyorum artık.
Bunu artık senle konuşmak istemememden anlamalıydım zaten.
Eroin bağımlıları bırakmak istemelerine ramen enjekte ederler ya, işte öyleydin sen.
A-HA, malesef hiç enjektörüm kalmamış, 'tatlım'.
Ne hissettiğimiz önemli diyil bazen, istiyorsak birşeyler yapmalıyız.
Sen ne yaptın?
Hiç.bir.şey.
Herkes bilsin istiyorum şimdi.
Çocuk(!), ben seni SEVMİYORUM artık.oh.
3 Ocak 2010 Pazar
1 Ocak 2010 Cuma
güzelgün!.2010
Dün benim için çok güzeldi.Eğlendim.Arkadaşlarımla.Yeni arkadaşlarımla.İyi hissettim, dedikodu yok, çekemeyen gözler yok.Herşey benim hayatımda olmasını istediğim gibiydi.
Yılbaşını Deniz'lerin evinde kutladık.8 kişiydik.Furkan, Ege, Emir, Arda, Öykü ve Ata vardı.İlk defa sıkılmadım, acaba uyıycak mı insanlar ben uyanık mı kalıcam diye sıkıntıya da düşmedim.Saatler ilerledikçe biraz daha güldük, biraz daha.Oyun oynadık, içki içtik.Müzik dinledik.Sabah 8'e kadar oturduk.Bacaklarımı uzatmış öyle duruyodum yerimde.Sonra kalktım ve içeri Öykü'nün yanına uzanmaya gittim.Uyuyamadım.İçerde konuşulanları dinledim biraz.Bir ara dalmışım.5 dakika bile sürmediğine eminim.Dün saat sabah 10'da uyanmıştım ve şu an ertesi gün 16:14 ve hiç uykum yok sadece tatlı bi yorgunluk var üzerimde.Mutlu hissediyorum.Sonra kalkıp içeri gittik ve McDonald's'tan yemek söyledik.
Ekleme gereği duydum yine biliyorum ama, onun yokluğunu azcık olsun hissetmedim.
Fotoğraf çekemediğimize yanıyorum sadece.
Yılbaşını Deniz'lerin evinde kutladık.8 kişiydik.Furkan, Ege, Emir, Arda, Öykü ve Ata vardı.İlk defa sıkılmadım, acaba uyıycak mı insanlar ben uyanık mı kalıcam diye sıkıntıya da düşmedim.Saatler ilerledikçe biraz daha güldük, biraz daha.Oyun oynadık, içki içtik.Müzik dinledik.Sabah 8'e kadar oturduk.Bacaklarımı uzatmış öyle duruyodum yerimde.Sonra kalktım ve içeri Öykü'nün yanına uzanmaya gittim.Uyuyamadım.İçerde konuşulanları dinledim biraz.Bir ara dalmışım.5 dakika bile sürmediğine eminim.Dün saat sabah 10'da uyanmıştım ve şu an ertesi gün 16:14 ve hiç uykum yok sadece tatlı bi yorgunluk var üzerimde.Mutlu hissediyorum.Sonra kalkıp içeri gittik ve McDonald's'tan yemek söyledik.
Ekleme gereği duydum yine biliyorum ama, onun yokluğunu azcık olsun hissetmedim.
Fotoğraf çekemediğimize yanıyorum sadece.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)