30 Temmuz 2010 Cuma

olur bazen

Üzgünken doldurduğum bloguma şimdi mutluyken haksızlık etmemeliyim.
Taşırdım mutsuzluğumu akıp gitti, biraz saf bıraktım,
temiz bıraktım.Çöplerden arındırdım bünyemi.Beynimi.Ruhumu.
Enjekte etmedim, o içime sindi.
Yıllar olmuş gibi, olucak gibi.
Biraz mor, biraz gri.
Bu iki renk birleşince gökkuşağı oldu.
Biraz büyük bir anlam yükledim galiba,
ama öyle oldu işte, Selin'de öyle oldu.

3 Temmuz 2010 Cumartesi

-ondan hoşlanıyorum.
-emin misin?
-evet.
-konuşucak mısın peki?
-hayır.
-neden?
-ondan bekliyorum.
-neden hep karşı taraftan bekliyorsun?
-çekindiğim konular.
-peki bir ilişki yaşayabilecek olgunlukta mısın?
-hazırım sanırım.
-neden?
-o istediğime en yakın olan.
kişilik çatışması dedikleri bu olsa gerek diye düşündüm, taşındım.

24 Haziran 2010 Perşembe

Şu anda Air-Afternoon Sister'ı dinliyorum.
Sanki parmaklarımın ucunda dursam,
her an ayaklarım yerden kesilebilirmiş,
ve istediğim her yere rüzgarla sevişerek gidebilirmişim
gibi hissediyorum.
İnsanların olmadığı herhangi bir yerde,
uçmaya bu kadar yakın..
Fantastik bir hayat yaşayabilirmişim gibi.
Ben bu şarkıyı dinlerken, aklımdan geçen insanların
kulağına bu melodi fısıldanabilir.Ve onlar
zavallıca bu melodiyi kendileri buldu sanıp sevinebilirler.
Ben onlara gülerim içimden.
Sonra son kez sarılırım.birilerine.

23 Haziran 2010 Çarşamba

22 Haziran 2010 Salı

istemeden yaptığım bir çok şey var.
istemeden yapıp, sonra benimsediğim.
bu üçgeni gerçekten sevmiyorum.
istemedim onu hayatımda.
hem ergenlerin yeni başlattığı bu saçmalıktan ötürü,
hem de bilemiyorum, hiç sevemedim üçgeni.
bu üçgeni ben yaptım.
bir şeytan üçgeni yarattım.
ve bu üçgeni benimsedim.

birdenbire oldu işte herşey.
Hayatın getirdikleri.
Bize yaptırdıkları.
Seçimlerimiz.
Hareketlerimiz.

ve birdenbire.
plansız.