22 Nisan 2010 Perşembe

Tek istediğim herşeye elveda diyip gitmek uzaklara.
İlk yapıcağım şey olurdu eğer bohem bir kız olsaydım.
kimsenin beni bulamıycağı bir yere gitmek, tanımadığım yüzlerin,
bilmediğim dillerin konuşulduğu bir yere.

Bu aralar kendime çok kızıyorum.3 haftadır ağlayamıyorum diye.
duygusal ruhumun derinliklerinde yatan mazoşisti uyandırıyorum cümlelerimle.
kızıyorum kendime, üzülemiyorum diye.
ya da hissizleşiyorum.
her zaman aşkı umursayan insanların arasında olmak isterken nasıl bu kadar
kendi başıma buyruk yaşayabiliyorum?
değer bilmeyen bir ruhla vücudumdaki desenlerle geziyorum.
umursanmak hoşuma gidiyor, iyi düşüncelerimin hepsi birden kendini
bile aldatabilicek yapılara dönüşüyor.çünkü ben; kendimi bile aldattım.
ihtiyacım olan şeyin çok fazla sevgi, çok fazla kucak, çok fazla değer olduğunu
bilmek üzüyor beni.
çünkü ben bunların hiç birini, kimseye gösteremiycek bir raddedeyim.
ve elbette ki, böyle olmayı ben istemedim.
her an her şeyi bırakıp gidebilicek, hiç bir açıklama yapmadan yok olabilicek
bir noktadayım.küçücük noktada bir çok şey yapabilirim,
aldatabilirim, kızdırabilirim, kaçabilirim.
belki hiç bir zaman çok iyi bir insan olmadım ama hiç bir zamanda kötülüğümün üstüne
perde çekmedim.aynaya baktım ve ne görüyorsam onu yansıttım insanlara.- bu yansıttığım
insanlar konuşmaktan keyif aldığım insanlardır- kötülüğüme perde çekmeyi sevmesem de hislerimi saklarım
genelde.
ama sanırım beni iyi yapan şey de, olduğum gibi olmamdır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder