30 Nisan 2010 Cuma


29 Nisan 2010 Perşembe

Bugün kendime milyonuncu "Stop" sözümü veriyorum.

  • herşeye umutlanma
  • küçük şeylere sevinme
  • büyük şeyler bekleme
  • sevme

bu sefer tutabilirsem kendime verdiğim sözümü,
maymun iştahlılığımı, sıkılganlığımı geride bırakabilirsem,
belki bugünden itibaren azıcık..
belki de mutlu olabilirim birazcık.

28 Nisan 2010 Çarşamba

Ben varken, sen yoksun.
Sen varken, ben yokum.
Başından beri herşeyimizin çarpık olması ve
uyuşma çabalarım.
Olmamız gereken yerde sadece altı kez birlikte olmamız.
İnanmak istiyorum hislerin için kendini engellediğine.
Sonra engellememeyi öğretsem sana tecrübelerimle.

27 Nisan 2010 Salı

bir okurum daha varmış.bugün öğrendim.
sevindim.üstüne alın-bonuskafalı
Konuşmanın değerini yitirdiği bir yerdeyiz.
Öylece sus pus bekliyorum.
beni rahatsız eden şeyleri anlatmıyorum.
bunu neden istemediğimi bilmiyorum.
belki bana kızarsın, ya da beni yanlış tanırsın diye
susuyorum öyle.
bana susmanın öğretildiği o günden beri,
çok fazla konuşmaz oldum sadece.
Eski filmleri,
eski makinaları çok seviyorum.
Bu heralde geçmişe takılıp kalmış bir insan
olmamdan kaynaklanıyor.
Bir yandan da eskimeye yüz tutmuş anıları,
diri tutma çabamdan kaynaklanan bir rahatsızlık
olabiliceğini de düşünmüyor diyilim.

Yarın Sirkeci
Sing it out loud, gonna get back honey!
Sing it out loud, get away with me!
Sing it out loud, on a trip back honey!
Sing it out loud and let yourself free!

26 Nisan 2010 Pazartesi

"İnsanlık için küçük,
selin için büyük bir olay."
ben aynı sayfayı 55 kez açıp okuyan bir kızımdır.
sırf mutlu olmak için,
istediğimden gelen birşeyi.

23 Nisan 2010 Cuma





22 Nisan 2010 Perşembe

iz bırakmadan yok olalım

gerigeldiğimde
Tek istediğim herşeye elveda diyip gitmek uzaklara.
İlk yapıcağım şey olurdu eğer bohem bir kız olsaydım.
kimsenin beni bulamıycağı bir yere gitmek, tanımadığım yüzlerin,
bilmediğim dillerin konuşulduğu bir yere.

Bu aralar kendime çok kızıyorum.3 haftadır ağlayamıyorum diye.
duygusal ruhumun derinliklerinde yatan mazoşisti uyandırıyorum cümlelerimle.
kızıyorum kendime, üzülemiyorum diye.
ya da hissizleşiyorum.
her zaman aşkı umursayan insanların arasında olmak isterken nasıl bu kadar
kendi başıma buyruk yaşayabiliyorum?
değer bilmeyen bir ruhla vücudumdaki desenlerle geziyorum.
umursanmak hoşuma gidiyor, iyi düşüncelerimin hepsi birden kendini
bile aldatabilicek yapılara dönüşüyor.çünkü ben; kendimi bile aldattım.
ihtiyacım olan şeyin çok fazla sevgi, çok fazla kucak, çok fazla değer olduğunu
bilmek üzüyor beni.
çünkü ben bunların hiç birini, kimseye gösteremiycek bir raddedeyim.
ve elbette ki, böyle olmayı ben istemedim.
her an her şeyi bırakıp gidebilicek, hiç bir açıklama yapmadan yok olabilicek
bir noktadayım.küçücük noktada bir çok şey yapabilirim,
aldatabilirim, kızdırabilirim, kaçabilirim.
belki hiç bir zaman çok iyi bir insan olmadım ama hiç bir zamanda kötülüğümün üstüne
perde çekmedim.aynaya baktım ve ne görüyorsam onu yansıttım insanlara.- bu yansıttığım
insanlar konuşmaktan keyif aldığım insanlardır- kötülüğüme perde çekmeyi sevmesem de hislerimi saklarım
genelde.
ama sanırım beni iyi yapan şey de, olduğum gibi olmamdır.

20 Nisan 2010 Salı

Ben de isterdim sözcükleri bir anda söyleyebilmeyi,
susmayı öğrenmeden önce.
Ben de isterdim saçlarım taransın,
ıslak bırakmaya başlamadan önce.
Eskiden severdim elimin tutulmasını, heyecan ağrılarını.
Şarkılar üzmeden demek istiyorum.
Her şarkının başka bir ana başka bir hisse götürmesinden bahsediyorum.
Kötüleşen zamanı, gözlerimi kapatarak geçmek istiyorum.
Aslında geçsin de istemiyorum, daha fazla sene.
Daha fazla kırışıklık istemiyorum ruhumda, insanların yüzünde.
İnsanların gözlerinde geçmişi aradığımdan beri mutlu olamıyorum.

sodomy

Anal seks,
Felasyo,
Oral seks,
Oğlancılık,
Bu sözcükler neden kulağa bu kadar edepsiz geliyor?
Matürbasyon,
eğlenceli olabilir.
Bu kutsal cümbüşe katıl!
Kama Sutra.
Herkes!
Bir filme aşık olur mu ki insan?Bence olur.
Arkadaşlarımı ve kendimi o filmdekiler gibi hayal edip sonra "olmaz ki"
diye üzülsem de,
filmi izlerken duyduğum ZEVK, aldığım HAZ ahdgffdhş.
Müziklerinde kendi cümlelerimi bulmam, onlar gibi dans etmek istemem,
onlar gibi gülmek, onlar gibi koşmak istemem, lsd yi yutup halüsinasyonlar görmek istemem,
haşhaş içip uçmak istemem.bir de zamanı biraz geri alabilsem,
süper olurdu.
işte o zaman kocaman bir araziyi doldurup, renklendirebilirdik.
mor, yeşil, mavi, turuncu, pembe.
uzanıp çimlere, bulutları kafamızdakilere benzetirdik.
sonra bulutlara çıkar, hayaller kurardık belki hayallerin içinde.
ne güzel olurdu.
kimse karışamazdı bize, hatta belki katılırlardı renkli cümbüşe.
HAIR

19 Nisan 2010 Pazartesi

Dün saat 03.00 te,
3 haftadan sonra,
ben ilk defa ağladım.cenin gibi yatağıma uzanmış,
müzik dinlerken, bulanıklaştı görüşüm.
gözyaşlarımın dolduğunu anlamama kalmadan,
gözaltımdaki morluklar ıslandı.
kızarınca gözlerim,
morveyeşil olduk yine.

birteşekkürle,borçkapandı.

17 Nisan 2010 Cumartesi


muğrad.
-Sanki fokun üstünde hayvanat bahçesi var.
-Bana tecavüz ediliyor, görmüyor musunuz?
-Ben şizofren diyilim!Sesleri duymuyor musunuz ya?
..
-Hayat çok güzel bir dünya.

16 Nisan 2010 Cuma

bazı sözcükler.gülümsetebiliyormuş bazen.
beklemediğin bir anda duyduğunda, şaşırıp, çevreni saran sıcak hava
dalgasına sarılırısın.
şu anda bu tuşların duygularımı anlatmasını beklemek çok saçma.
saat 01:07 uykumun olmadığına inandırmaya çalışıyorum kendimi.uyumak istemiyorum.
boşa harcanmış zaman gibi.oysaki uyumayı seviyorum.sevdiğim şeyler boşa harcanmasın !
belki de bu yüzden uyumuyorum.saatin verdiği aptallıkla kendimle çelişiyorum.
suçu saate atıyorum.sanki sabah olunca bu cümleler benim olmıycakmış gibi.
Murağd.

15 Nisan 2010 Perşembe

ZAVALLIĞM

Huzur bozmaya çalışan insanlara cidden bayılıyorum,
bozucakları bir şey olmasa kendi pislikleri içinde
boğulucaklar.CANIIIIIIIIĞĞM.
Beni ve bir kaç arkadaşımı ilgilendiren bir konudan bahsetmek istiyorum.Formspring.me ye kadar dayanan
ve salakça sorular gelmesine neden olan bu konuyu burda anlatmaktan rahatsızlık duymıycam.
Kafama takılmış olabilir belki evet ama belki biraz olsun algılama kıtlığı çeken bir kaç insana
yardımcı olabilirim.
Birşeyden bahsediliyor ve "özel okul.." deniyor, birşey oluyor yine " e özel okul" deniyor.
Bu küçümsemenin nerden geldiğini anlayamıyorum açıkçası.Kendini yüceltmek için başka şeyleri
küçültme gereği duyuyorsan zaten yükselemezsin.
Ne yapmalıydık?

  • sinema okumak isterken gidip saçma sapan bir devlet lisesinde işgence mi çekmeliydik,
  • Doğa kolejine gidip züppe züppe mi gezinmeliydik,
  • yoksa üniversitede seçiceğimiz bölümde herkesten daha ilerde olmamızı sağlıycak bir liseye mi gitmeliydik?

Bizce en mantıklısı 3.süydü.Biz de bunu uyguladık.İnsanların "özel okul" MEVZUsunun neden bu kadar götlerine battığını hala algılayabilmiş diyilim.Sanki Türkiye'de başka DEVLET güzel sanatlar lisesinde sinema-tv bölümü varda biz kazanamadık ajgksjsalkdjh.

13 Nisan 2010 Salı

Ne hissettiğini söylemiyor ve insanlardan onu anlamalarını bekliyor.
Gözlerinde bir sürü anlam gizli.
Gözlerinde konuşulmamış cümleler, yarım kalmış birkaç sözcükle bakıyor.
Ağlayınca göründüklerini sanıyor, ama görünmüyor.O bunu bilmiyor.
Anlaşılmazlığı kendi seçiyor belki de, ama bunu istemeden yapıyor.
Birkaç insana sarılıyor, birkaç insanı öpüyor.
Ne istediğini anlamıyor.
Belki de anlamaya çalışmadığındandır.

12 Nisan 2010 Pazartesi

Annem bana birşey söyledi;
çok fazla şeker ruhumu çürütürmüş.
Annem bana bilmem gereken birşey söyledi;
"aşkı bulana kadar hayatını yaşa
aşk bizi her zaman aşağı çeker."
Neden bu kadar dramatikleştirmiştik herşeyi?
Hangi sayıların toplamı 0 olabilir ki?
Geride konuşulmamış cümleler bırakılmış.
Ne de komik.

10 Nisan 2010 Cumartesi

Duygusuz ama sıcak olmayı başarabilen,
sevmeye yeteneksiz ama sevilen insanlar var şu Dünya'da.

7 Nisan 2010 Çarşamba

Aruba, JAMAICA, i wanna take ya.
To Bermuda, Bahama, come on pretty mama.
Key Largo, Montego, baby why don't
we go?

illegal

Gece yarısı mesajlarının,
bir anlamı olmalı.

6 Nisan 2010 Salı

9

Okuldan kaçıp Moda sahiline inmemiz.
Moda'nın arka sokaklarında bilmediğimiz bir yerleri keşfetmemiz.
Güneş yakıyordu tenimizi, biz sokaklarda müzikle ilerlerken.
Yaz kokuyordu, ağaçta çeşitli meyveler.
evde birlikte Marilyn Manson'ın konserlerini izlememiz.
fayrouz'un reklam müziğini dinliyip hayallere dalmamız.
Haziran-9 ve elbette doğum günüm.
güzel yıl, güzel yaz.
işte böyleydi 9. sınıf.
Karnıma ağrılar girmişti.
Ne gündü ama o gün.
Ayrıca "bu his nedir böyle" diye sormaktanda alamıyorum kendimi.
En son dokuzuncu sınıfın, Mayıs ayında hissetmiştim böyle.ve
şimdi zamanın nasılda hızlı geçtiğinin bir kez daha farkına varıyorum.
Keşke coğrafya dersi de bu kadar hızlı geçse.ah.

5 Nisan 2010 Pazartesi

Kurduğu cümleleri elinin tersiyle itti.
Oysaki ki hiç biri elle tutulur şeyler diyildi.

4 Nisan 2010 Pazar

Anlamak bu kadar zor olmasa ya,
uçup gitsem ya.
Anlamaya başlasam anlayamadıklarımı,
sonra unutsam anlaşılmazlıkları.
Unutsam kim olduğumu.
Nerde, niçin olduğumu.
Unuttuğumu bilsem ve hatırlamasam.
Ona göre sürdürsem hayatımı.
Hatıralar cansınlar arada ama deja vu gibi.
Evimin tavanı olmasa, yıldızları seyretsem.
Bir yıldız yanıma gelse tutunsam ben ona ve uçsak yükseklere.
Rüzgarı tenimde hissederken çıplak olduğumu anlasam,
birden ıslansam.
Yüzmeye başlasam.
Jack'in iskeletiyle karşılaşsam.Kumlara ayağım deyse derinlerde,
birden güneş çarpsa gözlerime.
Sahilde bir ormanlık olsa, koşsam derinliklerine.
Bir ağaç ev görsem ve girsem içine.
Tüm sevdiğim insanların saç telleri ve bir karışımla.
Hepsini birlikte atsam o karışıma.
Görsem 'o kimseyi' karşımda.

saat kavramı

Çok korkunç.Son bir kaç gündür zaman çok hızlı ilerliyor.
Korkuyorum diyebilirim.Hani öyle "eğlendiğinde zaman hızlı geçiyor" olayı
diyil bu.Gerçekten çok hızlı geçiyor ya da ben kafayı yemeye başlamış
olabilirim.Çoktan yemediysem tabi.
60 saniye 1 dakika diyil de sanki, 30 saniye 1 dakikaymış gibi.1 saatte yarım
saatmiş gibi.
İşte böyle birşey.

3 Nisan 2010 Cumartesi

Bim bam bom, çatlasın düşmanlar.Benim de artık bir sevgilim var. lkjasdşlkasdş
Artık "hayır" diyebiliyorsam sana,
Konuşabiliyorsam bazı şeyleri,
Dalga geçiyorsam senle,
Belli ediyorsam bazı hislerimi,
İğneliyorsam seni,
Küfür ediyorsam içimden,
Yöneliyorsam başka insanlara,
Bence bir sor kendine..
Dönüp dolaşıp geliyorsan bana,
Kopamadıysan benden,
Öpüyorsan beni,
Yatıyorsan dizime,
Bence bir sor kendine!

Bana dokunmak istiyor, woah.

2 Nisan 2010 Cuma

Bence;
  • beni özlüyor
  • benden kopamaz
  • aklına geliyorum
  • mesaj atıyor
  • utanıyor
  • yanlış anlaşılmak istemiyor
  • beni istiyor

Bunun yanı sıra;

  • Problemleri var
  • Ruhsal sağlığı bozuk
  • Uyku problemi yaşıyor
  • Dengesiz

sweet ballad

Of bunu demekten sıkıldım gerçekten ama "hayat sürprizlerle dolu" şlkfdş.
Booty call almak gibi.

1 Nisan 2010 Perşembe


Bugün güne ağlayarak başladım o çok eskiden sevdiğim şarkıyı dinleyerek.
Ağladığım sürece yağmur bana eşlik etti, neşelendiğimde ise güneş çıktı.