31 Aralık 2009 Perşembe

umarımkaybolursun.

Gevşek dudaklar, batık gemiler.
Kendime geliyorum söylediğin şeylerle.
Hayır bunlar kafamdaki sesler diyil.
Ölüleri kaldıramam.
Gün be gün.
Neden bunu konuşmuyoruz?
Daha bir yolu olabileceginden neden şüphe duyuyorsun?
Kalmak istemememe neden oluyor.
Neden ayrılmıyoruz?
Söyliycek birşey kalmadı.
Gözlerim kapalı.
Dua ediyorum açılmamaları için.

Uyuşmuyoruz.
Bugün fark yaratan şey bu.
Umarım kaybolur gidersin.
Diyorsun ki biz tamamen bir hatayız,
Benim canım kolayca sıkıldıgı zaman.
Bu sence uygun mu?
Beni listenden sil.
Bu son öpücük olsun,
Ve ben yoluma gidiyim.
Neden bunu konuşmuyoruz?
Yanındayım, bağırma.
Zaman ver, unutursun.
Hiç tanışmamış gibi yapalım.
Siktir git.
Tadını sevmemiştim zaten.
Seni seçtim.
Ama bunun hepsi çoktan yok oldu.
Bugün cumartesi.
Dışarı çıkıp başka bir sen bulurum.
Umarım kaybolursun.

30 Aralık 2009 Çarşamba

öl.lütfen.

Ölmeni istiyorum.Bence ben senin için yaratılmışım.Sen hala göremiyorsun.Her neyse, ölsene.Lütfen ölür müsün?Ölmeni istiyorum.Artık ölmeni istiyorum.Yeter.Göğsümün üstünde bi boşluk var sanki.Deli gibi ağlama hissi var içimde.Ağlamayan bebeğe meme vermiyolarmış, hah ben ağlıyınca sen benim olucak mısın ki? Hiç sanmıyorum.Niye ağlıyoruz biz, onlar, niye ağlıyolar? Ben neden ağlıyorum?Gözyaşım kalmıycak diye korkuyorum yani artık.Hatta bazen ağlayamıyorum bile.Of, tüm düzenimi alt üst ettin.Senin anlık zevklerin yüzünden anlık mutluluklar yaşamaktan çok sıkıldım.Sıkıldım mı?Bilmiyorum ama yine olsa yine yaparım sanırım.Sen bana ne yaptın?Tüm hayatımı değiştirdin ben senin kılını kıpırdatamazken.Nerden nereye geldik.Sen beni arıyodun.Sabah-akşam mesajlaşıyoduk.Bunlar kesildikten sonra ve yaşadıklarımıza ramen de hala en iyi arkadaşımdın.Şimdi, nefret ettiğim bi aşka dönüştün.Herşey kötüye giderken 2009 bitiyo.Ben 2010'a nasıl başlıycam?2009 belki de mucizelerin yılıydı.Çok güzeldi.9 uğurlu sayımdır zaten.Şimdi beni ne bekliyo?Beni seviyo musun?Beni hiç sevdin mi?Amacın ne? Yeter artık soru işaretlerinden çok sıkıldım.Lütfen artık gör beni, ya da defol git.

28 Aralık 2009 Pazartesi

gerekirdi

Bişeyler demesini beklemiştim o gün.Bişeyler söylemesini bu konu hakkında.İyi veya kötü, bişeyler söylemesini istemiştim.Hayatımın en güzel günüydü belki de, hiç o kadar mutlu olduğumu hatırlamıyorum.Mucize derler ya hani.Oydu işte benim için.Belki de hayatımdaki ilk mucize oydu.O anı düşünmediğim bir salise bile yoktu.Eve geldiğimde ondan birşeyler duymak istedim.Hiçbirşey olmamış gibi davranmadı evet hatta oldukça rahattı.Ama konuşmadı.Birşeyler söylemeliydi.Ama söylemedi.Söylemesi gerekirdi.
Benim onun yanında sözcükler boğazımda düğümleniyo.Farkında diyil mi?Benim birşeyler söylememi nasıl bekleyebilir ki?Onun yanındayken ya herşeyi unutuyorum ya da mantığım deli gibi bağırırken "Konuş Selin!Konuş artık!Selin!Söyle artık!Söyle ve kurtul Selin!", duygularım susmam ve anın tadını çıkarmam gerektiğini söylüyo.Ben napıyorum anın tadını çıkarıyorum.Yaşadığım andan haz alsam da eve gelip ağlamam niye?Onun için ağlamaktan yoruldum.Konuşması gerekirdi.
Farkında diyil mi onlayken kendimi kaybettiğimin?Belki başka bir tanımla eridiğimin sıcaklığı karşısında soğuk kalamadığımın.Bir çok kez olmaya çalıştım, saçma sapan şeyler yaptım sonra ağladım, ağladım, ağladım.Sonra bi baktım ki yine elinin altındayım.İstese hepte orda olucağımı.Fark etmesi gerekirdi.
Daha gözlerinin bile ne renk olduğuna dikkat etmeden kaç insanı savunmuşumdur, korumuşumdur.Sadece onu.O ilk günden beri ona ne kadar değer verdiğimi, onun için neler yapabiliceğimi, onu ne kadar önemsediğimi.Görmesi gerekirdi.
Yaşadığımız bunca şeyden sonra, hatta arada sırada benim kurduğum empati ve telepatilerden sonra, kendimden verdiğim ödünlerden sonra..Bence beni artık biraz SEVMESİ GEREKİRDİ.

içmedenkafaolanlar

Benim kafamın iyi olması için ot içmeme falan gerek yokmuş bunu bugün milyonuncu kez anladım.Son ders arkadaşımın parmaklarını solucan, sayfayı çamaşır, kağıt parçalarını da tepsi olarak gördüm!?
Of bana gülümsediğin zaman ne kadar mutlu olduğumu anlatamam.Aşık olmayı kendime yakıştıramıyorum.Sanki ben her zaman çılgın ve kimseyi takmamak zorunda olmalıymışım gibi.Yalan da söylemiycem evet istemezdim çünkü acı çekiyorum.Neyse ki biraz kendimi engellemeyi öğrendim ama canıma tak ettiği anlar oluyo ve bırakıyorum herşeyi.Yine aptal aşık moduna geçiyorum.Çocuk, sevgilim olmamalısın ama bana ait olduğunu bilmeliyim.

27 Aralık 2009 Pazar

özgün olmaya çalışmak

Stop'u devre dışı bıraktığımı söyleyerek konuşmaya başlamak istiyorum. şlkjgdlkjf Şaşırmadığınızı biliyorum.Evet napabilirim, ben buyum işte.Anı yaşıyorum anı yaşamayı sevdiğimi biliyorum.Bundan vazgeçemiyorum.Anı sadece senle yaşayabiliyorum ve bana anı yaşamayı sevdirdiğin için de senden vazgeçemiyorum işte.Her neyse, bugün başka bir konuya değinmek istiyorum.
Uludağ'a gidiyoruz.Ben de dün sweatshirt aramaya çıktım.Bi tane sweatshirt'ün rengi delicesine hoşuma gitmiş olmasına ramen(Benetton markası hatta) onu almadım.Neden?Üstünde 65 yazıyodu çünkü.65 ne yani?65 ne?65 ne demek, üstünde 65 yazmasının amacı ne 65 ne ifade ediyo anlamı nedir 65'in?Üstünde saçma sapan sayılar yazan sweatshirt'lerden nefret ediyorum.Yok 07, yok 44, yok 65.Ne yani ne bu amacı ne bunun bu sayıların amacı nedir ne anlatmak istiyolar bizlere?Bunları giyenlerde salak bence, eğer Uludağ'da görürsem giymiş olan kişinin yanına gidip "Üstünüzdeki sayının anlamı nedir?" diye sorucam.Evet, yapıcam bunu.Üstünde eşek kadar markası yazan şeylerden de nefret ediyorum.Resmen "Üstümdekini XXX'den aldım!" diye bağırıyo bi özelliği yok sadece üstünde XXX yazıyo ve özentilere gidip aynısını almaları için yardım ediyo, hepsi bu.Bi de kendilerini dünyanın en güzel giyinen insanları sanıyolar.Of, lütfen söyler misiniz nasıl sizin giydiklerinizin aynısını giyen milyonlarca insan varken özgün olduğunuzu sanabiliyorsunuz?

26 Aralık 2009 Cumartesi

düşünceli

Selam.Ben bir enayiyim.Senden hiç birşey beklemeden seni aylarca sevdiğim için, asla yaptıkların hakkında konuşmamana ramen bu sevgimi yıllara çıkardığım için, sen beni düşünmezken sabah-akşam seni düşündüğüm için, sana geri kalma diye herşeyden haber verdiğim için, kendimden çok seni düşündüğüm için, nerdeyse herşeyi senin için yapmaya başladığım için ve sayamadığım bir çok şey için daha.Yüz yüzeyken konuşuyoruz elbette.Ama ne zaman saçma sapan kızlara yavşamak yerine bana şu MSN denen şey de "Nasılsın?" diye sordun? Yılda 365 gün var ama bu 365 günün sadece o da en fazla 6 sında MSN den konuşmuşuzdur.Büyük ihtimalle 4ünde ben yazmışımdır, senden birşey istememişimdir gerçekten sadece nasıl olduğunu merak ettiğim için "Nasılsın?" diye sormuşumdur.Sense benden bir şey istemişsindir.Ve konuşma ben senin istediğini yerine getirdikten sonra bitmiştir.Zaten hep böyle olmadı mı?Ben senin isteklerini yerine getiririm.Stop.İsteklerini yerine getiririm.Stop.İsteklerini yerine getiririm.Stop.
Şu anda kendime STOP deme kararı alıyorum.Tutabilicek miyim kendime verdiğim bu sözü, bilmiyorum evet, enayiyim ya ondan.Sen de farkındasın zaten öyle olduğumun.Aaa ya da farkında bile diyilsindir, ne zaman hislerimi anlamaya çalışmışsındır ki?Sana hep senin gibi davranma kararı alıyorum ama tutamıyorum.Hah, acaba neden?Senden sadece biraz düşünceli olmanı bekledim bunca zaman.Başka hiç bir şey beklemedim.Aslında enayi bile olduğumun farkında olmaman güzel biliyor musun?Çünkü aslında hakkımdaki hiç birşeyi bilmeyi hak etmiyorsun.

andiskıloğzd dizayırz

Barıştırmak istiyorum kalbindeki şiddeti
Farkına varmak istiyorum güzelliğinin sadece bir maske olmadığının
Geçmişinden gelen şeytanları kovmak istiyorum
Kalbindeki açığa vurulmamış arzuları tatmin etmek istiyorum

Sevgililerini oyuna getiriyorsun
Sen yaramaz ve ilahisin
Bir günahkar olabilirsin
Ama masumiyetin bana ait!

güzelşeyüç

Beni gıdıklamıştın.



Yine hatırladığım tek şey bu diyil tabi.

25 Aralık 2009 Cuma

Kestaneler biraz gerçek biraz da hayal

Az önce salonda öyle yayılmış otururken, annem mutfaktan kestanelerle geliyodu.Bir an sanki sen geliyomuşsun gibi düşündüm.Salonun kapısının içinden sen giriceksin, elinde tepsi, içinde sıcak kestanelerle.Yanıma oturucaksın.Kestaneler parmaklarımı acıtır benim, onun için güçlü parmaklarınla kabuklarından sen ayırıcaksın onları.Hatta biraz üfliyceksin ağzım yanmasın diye, sonra ellerime bırakıcaksın veya bana minikmişim gibi davranıp ağzıma koyucaksın.Başımı omzuna koyucam.Kestaneleri bir kenara bırakıcaksın.Elimi tutucaksın, diğer elinde omzumda.Ben senin nefesini içime çekicem.Diyorum ya, sigara kokusu bile güzel sende.Hava çok soğuk ama sen yanıma gelince bile ısınıyorum ben, biliyosun.Sonra beni öpüyosun.

Ben her koşulda seninim, farkındasın.
Peki sen?


Benim misin? Benim misin?
Çünkü tüm zaman burda kalabilirim.
Televizyon izleyerek, şarap içerek.

güzelşeyiki

Gözyaşlarımı silmiştin.


Ve yine hatırladığım tek şey bu diyil tabi.

Göremiyorsun


Bugün okula gitmedim.Evde takılıyorum öyle.Müzik dinliyorum, bişeyler yazıyorum.

Çok eğlensem de aklımın bi köşesinde hep varsın.Olanları düşünmemeye çalışsam da, bu kadar kurcalamamak için uğraşsam da.Eğlenmeye çalışıyorum çünkü yine delirme noktasına gelmek istemiyorum.Ya da delirme noktasını geçmek mi demeliyim?

Bazı davranışlarının/huylarının değişmesini gerçekten isterdim ama ben seni böyle sevdim.Senin de bana karşı olan hislerini bilseydim.Sevmek/sevmemek diyil, bilmiyorum işte herhangi bir his.Ben zaten çarpık ilişkiler insanıyım, senden bir teklif beklemiyorum sadece merak ediyorum.Doğruyu.

Üniversitede keşke Çarpık İlişkiler bölümü olsaydı, o zaman kesin okul 1.si olurdum.ahahgfhdjlş

Bence sen gerçekten benle birliktesin ama göremiyorsun.

Şizofren miyim?Bilmiyorum.

24 Aralık 2009 Perşembe

güzelşeybir

OHA, şimdi aklıma geldi.
Yüzümü yıkamıştın.


hatırladığım tek şey bu diyil tabi.

canıığm


Şu anda canım sadece bişeyler yazmak istiyo.Öylesine, boş boşta olsa bişeyler yazmak.Gözlerimin altı doğuştan keş gibi de olsa, tam anlamıyla keş şu an.Çıkışta bira içmeye gittik.Herşeyi birbirine karıştırdım falan.Kusucam sandım bi ara canıığm arkadaşlarımdan biri beni dışarı hava almaya çıkardı.Ardından diğerleri geldi.Kalp (Fotoğrafta olmayan Kırkyıldız'a sevgiler) onlara.Yanımda olmasını istediğim anlarda yanımda olmayan tek bi kişi var.
Yarında okula gitmiyorum işte, çok asiyim.Kafam iyi dedim 1500üm dedim. "QaaaaffaaMm bosukqq!! BuLashma!" dedim. şlkjşbk
Bugün okulda bi garipti ama eğlendim, bilmiyorum.


hergün içeceğim
ve sana pis pis güleceğim
hergün içeceğim
ve sana pis pis güleceğim

23 Aralık 2009 Çarşamba

Yineyineyine

Seeeen beniii öldürceeen miii, çıldırtçççan mı cağğnım? şlkfd
Yine deliriceğimi biliyorum evet.Bu yüzden yaşadıklarımı anlatan şarkılar dinlemek yerine eğlendiğim şarkılar dinlemeye karar verdim.Böyle yapmam gerektiğini önceden de biliyodum ama şimdi daha iyi anladım ve artık kendi yararıma da bişeyler yapmalıyım diye düşündüm.Hatta şu anda bunları, herkesin clublarda dinliyip gerizekalı gibi göründükleri tarz bi şarkı dinlerken yazıyorum.Bazı şeylerin üstünde bu kadar durmamak, sürekli kurcalamamak, bu kadar düşünmemek lazımmış bunu anladım ben.Ama neden bunları düşünmeye başladım? ÇÜNKÜ SEN ZATEN ÇOKTAN DELİRTTİN BENİ.Ayrıca nasıl olsa, üzülsem de yine olucağını biliyorum.Bu yüzden artık sadece bekliyorum.Ya da bazen harekete geçmeliyim diye düşünüyorum.Ama olucak, biliyorum.Neyse çocuk, şimdilik kendime yoğunlaşıyorum.

22 Aralık 2009 Salı

"kskdjfsşjf"


Kkjakdhslkdjlskadjklsajdlskajdslkajd of ya evet işte demeye çalıştığım şey buydu, buraya yazmıycam ama buydu yani.Ama memnunum.İçinde bulunduğum duruma, şu yaşadıklarıma sadece kljdsfldsjfdskfjsdljfldfkjsdlfjsdfhsdflkjsdsdfjdsflsdjfjdflksdjfsdjfkldsjf.. diyebilirim.Hatta bugün khdslkjsdfdlkjfsdfjdslkjf.Ama iyi ya.İyi iyi.Evet güzel böyle.Böyle devam etsin.kjsdlksdja!
daha uğraştırma beni yolum uzun ruhum eski
ben koşamam yoruldum denersen beklemeyi
söz vermiştin ya bana üstelik de çok yeni
ne çabuk da unuttun sen gene kandırdın beni

21 Aralık 2009 Pazartesi

Şok

Eğer aşık olduğumdan beri yazmaya başlasaydım,
inanın şok olurdunuz.

Bişeyler, şeyler.

Ben, bişeyler hissetmeden bişeyler yaşayamam.
Bişeyler hissetmeden bişeyler söyleyemem.
Bişeyler hissetmeden bişeyler yapamam.
Aramızdaki fark.
Sence bu ufak bir fark mı?
Öyle büyük ki.
Neden göremiyosun?
Neden başka yerlerde başka şeyler arıyorsun?
Hatta görüyo musun, arıyo musun bunu bile bilmiyorum.
Neden konuşmuyosun ki?
Hoş, ben de konuşmuyorum.
Hislerimi belli etmemeye çalışıyorum da, yani anlamamak içinde aptal olmak lazım.
Çok zekisin, neden aptalca şeyler yapıyosun?
Yani ben aslında bunca zaman, şizofren bi şekilde bizim birbirimize ait olduğumuza inanmıştım.Hatta bi ara sen de öyle düşünüyosun falan sanmıştım.YANILMIŞIM.
Senin söylediğin her şeyden bi anlam çıkarmaya çalışırdım.
Bakışından, ne biliyim gülüşünden bile.
Ve ağlıyodum.Deli gibi alıyodum.Arkadaşlarım kızıyodu.Ve ben her kendimi toparlama kararı aldığım zaman, sanki sana olan hislerimi biliyomuşsun da özel olarak yapıyomuşsun gibi birden herhangi bi şekilde tekrar aklıma girmeyi başarıyosun.
Bu iğrenç kişiliğinin nesini seviyorum?
Gerçekten iğrenç bi insansın ama senin yanında öyle mutlu oluyorum ki.Yaptıkların iğrenç.
Davranışların iğrenç.Bana hissettirdiklerin de öyle.Bana düşündürdüklerin.Hatta şimdi bunları yazıyorum ama senle ilgili bu hislerimi anlatmaya deymiyceğini biliyorum.Değmezsin ama ben en azından bi şekilde konuşabiliyorum.

20 Aralık 2009 Pazar

?

hayvanlama yağmur yağıyo.
bi de saçlarımı kestirdim.kısacık.acaba güzel oldu mu?
yarın yağmurda ıslanır mı bi de yarın ne giyicem? oh hayat çok zor.
hihehihihihi.

17 Aralık 2009 Perşembe

Sesler, ben ve o.

Dün çok garip şeyler oldu.Bana gerçekten bir şeyler oluyo.Ve ciddi bir şekilde iz bırakıyolar.
Dün kendimi hiç olmadığım kadar garip hissederek eve gittim.Gerçekten beynimin içinden fışkıran şeyler korkunç bir şekilde hayatıma yansıdı.Gerçek olduğuna inanmak istemedim.Öyle..Korku filmi gibiydi.Bi saç telini bile kırka bölmeye çalışan bi insanın başına başka ne gelebilir ki zaten?
Ve o, ona öyle ihtiyacım var ki.
Dün yine yaklaşmıştık.Sanki yaklaşmaya başladık yeniden.Birbirimize yaklaşıyoruz ama başka bir şeye hayır.
Birşeyler eksik.
Birşeyler fazlalık.
Birşeyler var.
Birşeyler vardı.
Birşeyler olmuştu.
O şeyler nerdeler?
Takozlar ne zaman gidicekler?

1 Aralık 2009 Salı

Koku


Sigara kokusu bile güzel onda.

9 Kasım 2009 Pazartesi

Görünüyor muyum?

Kısa dalgalı saçlarımı okşıycak biri var mı?Gözlerimin içindeki yeşili fark edebilicek biri?Çillerimi görücek biri?Bana film sahnesindeymiş gibi hissettiricek biri?Yanağımı kızartabilicek biri var mı?Soğuk ellerimi ısatabilicek biri, ıslak olmalarına aldırmadan?Bana sarılmayı çok sevicek biri?Birlikte Blues Clues seyderebiliceğim biri var mı?Herşeyi aynı anda söyleyebiliceğim biri?Benim gibi düşünen biri?Kısa boyumu, uzun-kemikli parmaklarımı,Bel kemiğimi,Dudaklarımı,KokumuSevicek biri var mı?Beni gören biri var mı?

11 Eylül 2009 Cuma

Yaş

gözyaşlarımın tadı iğrençmiş.

10 Eylül 2009 Perşembe

Başkabirkorku

Of çok gerildim duyucaklarımdan korkuyorum.

8 Eylül 2009 Salı

Yine Yağmur

Hissettiğim en güçlü, ama hafif bağlılık duygusu bu.Uzun zamandır istediğim bir şeyi yaşıyorum belki de, ama eksik bir yanı hep.Bunu yaşarken, hiç bu kadar özgür hissetmemiştim.O da bir o kadar özgür.İyi hissetmek.Sarılırken mutlu olmak.Şimdi o ağrıyı hissetmek istiyorum yağmurun altında.Elbette söylediklerimden bişey anlamadınız.Olsun, ben rahatladım.

25 Ağustos 2009 Salı

Geleceğe Dönücem

Yarın gidiyorum.Nereye mi?Hollanda.Yine garip hissediyorum.Bırakmak istemiyorum sevdiklerimi burda ama, dönücem nasıl olsa.Evet dönücem diye düşünüyorum ama öledebilirim, belki araba çarpar, belki uçak düşer.Veya ne biliyim çatışmanın en sıcak noktasında bulunurum ve kafama kurşun falan gelir.Altın vuruş yapabilirim, bilmiyorum herşey olabilir işte.ELVEDA.falan.Ben yaklaşık 1 hafta sonra dönücem belkide, 1 hafta sonra gelecekte.Geleceğe dönücem.Oha süpermiş.Bye.

24 Ağustos 2009 Pazartesi

Se-Lin

Sanki içimde iki kişi birden yaşıyor.Bazen çok asi, herşeye karşı çıkan, vurdum duymaz, depresif oluyorum.Herşeye kusur buluyorum.Hiç bir şeyden hoşlanmıyorum.İnsanların gözümdeki değeri '0' oluyor.Merakla ve şaşkınlıkla bakan gözlerin hepsini yok etmek istiyorum.Tüm kroların ortadan kalkmasını istiyorum.Aptal sorular soran insanların kafasını patlatmak istiyorum.Seni içten içe kıskanan ama dost ayağına yatan tüm insanların ağzının payını vermek istiyorum.Hiç bir şey bilmedikleri halde olmayan egolarını tatmin etmek için uğraşan insanları gülünç buluyorum.Alışveriş yapmaya gittiğim bir mağazada kadın dövmemi görüp "ABDEST İ BOZMUYOR MU?" demişti.Suratına botlarımla tekme atmak istedim.Din kavramına inanmıyorum.Ben kimseye hizmet etmek veya doğru olduğu bile kesin olmayan kurallara uymak için doğmadım.Bu benim vücudum.İstediğim herşeyi yapabilirim.Ve bu yaptıklarımdan dolayı da kimseye hesap vermek zorunda diyilim.İstersem saçlarımı mora boyatıp kırmızı lensle dışarı çıkarım.İstersem derimi dövmeden görünmiycek hale getiririm.İstersem istediğim kadar kişiyle birlikte olurum.İnsanlar başkalarının işine karışmamayı öğrenmeliler bence.
Bazense uysal, pozitif, uyumlu bir insan oluyorum.Bu demek diyil ki az önce dediklerimin hepsi kayboluyor.Ama önümden geçen pörtlek gözlü sevimli tonton bir adama üzülerek (iyi anlamda) bakabiliyorum.İnsanları mutlu etmeye çalışıyorum.Arkadaşlarımın yanında olmaya çalışıyorum.Sorulan garip sorulara sakince cevap vermeye çalışıyorum.
Ben SE - LİN olarak ikiye ayrılıyorum.

GÜLEN SURAT

Birşeyler yolunda gitmeye başladı.MUTLUYUM yazabilmek için kendimle öyle bi savaş verdim ki anlatamam.Sanki MUTLUYUM yazdım diye mutlu olamıycakmışım gibi geldi.Hatta şu an silmeyi düşünüyorum.Ama hayır böyle yaşayamam, silmemeliyim.Bu kadar mutluluğun üstüne kesin kötü birşey olucak sanıyorum ki.Ya da onca kötü günün üstüne mutlu olmam istenmiştir artık?Bilmiyorum.Mutluyum kelimesi beni çok rahatsız ediyor bugün.
NOT: Evet başta mutluyum yazmıştım sonra dayanamıyıp sildim. aksdjklasjd

21 Ağustos 2009 Cuma

Anlayamazlar

Bana güzel gelen şeyler garip.Beslendiğim şeyler garip.Evet.Bugün acıyla beslendiğimi, acıyı sevdiğimi fark ettim.Kendimi en uygun gördüğüm yer, melankolik filmlerin tam ortası.Başlangıçla sonun ortası.Çatışma noktası.Her zaman düzgün ilişkiler kurmak istemişimdir.Herşey yolunda gitsin, daima gülümsiyim.Ama her zaman çarpık ilişkiler çekici geldi bana.İşte zaten olay burda başlıyor.Sanırım bir dengesizlik hakim bana.Düzgün ilişkiler ararken çarpık ilişkilere olan ilgim ne?Ve gelip buldular beni.Hiç yalnız bırakmıyolar.Hoşuma gidiyo.Dramayı seviyorum.Kendimi bir filmde gibi hissediyorum.Ve o düzgün olarak nitelendirdiğimiz insanlar her ne kadar mutlu olsalarda, bu benim yaşadığım duyguyu hiç bir zaman yaşayamıycaklar.Bugün en yakınıma bunları anlattım ve bana kendi teorisi anlattı..İnsanlar herşeye "boşver, aman salla, ne acı çekiceksin" diyolar.Çünkü acı çekmekten korkuyolar.Bizse üstüne gidiyoruz.Çünkü korkmuyoruz..Ağlamakta bazen güzeldir..Onlar bizi anlayamazlar.

12 Nisan 2009 Pazar

İnsanlar

Hayır..Kendimi gercekten ait hissetmiyorum bu kavrama.
Cevreme bakıyorum da, insan olarak adlandırdıklarımızla hiç bir bakımdan uyuşmuyorum.
Hepsi çıkarcı.Hepsi sadece kendi istekleri üzerine yoğunlaşmış ve kendi duyguları dışındaki herşeyi bencilce kullanmaya programlanmış.Bazen her ne kadar yanlış(farklı) olduğum hakkında düşünsem de, o kadar iğrenç olmadığım için mutlu oluyorum.