25 Aralık 2009 Cuma

Kestaneler biraz gerçek biraz da hayal

Az önce salonda öyle yayılmış otururken, annem mutfaktan kestanelerle geliyodu.Bir an sanki sen geliyomuşsun gibi düşündüm.Salonun kapısının içinden sen giriceksin, elinde tepsi, içinde sıcak kestanelerle.Yanıma oturucaksın.Kestaneler parmaklarımı acıtır benim, onun için güçlü parmaklarınla kabuklarından sen ayırıcaksın onları.Hatta biraz üfliyceksin ağzım yanmasın diye, sonra ellerime bırakıcaksın veya bana minikmişim gibi davranıp ağzıma koyucaksın.Başımı omzuna koyucam.Kestaneleri bir kenara bırakıcaksın.Elimi tutucaksın, diğer elinde omzumda.Ben senin nefesini içime çekicem.Diyorum ya, sigara kokusu bile güzel sende.Hava çok soğuk ama sen yanıma gelince bile ısınıyorum ben, biliyosun.Sonra beni öpüyosun.

Ben her koşulda seninim, farkındasın.
Peki sen?


Benim misin? Benim misin?
Çünkü tüm zaman burda kalabilirim.
Televizyon izleyerek, şarap içerek.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder