4 Mayıs 2010 Salı

Şu an midemdeki yumruk ne heyecan yumruğu, ne de hoşlanma kelebekleri.
bu yumruk, benim yaptığım bir hatayla ilgili.sinirlenince kendimi tanıyamamamdan,
karşımdakileri sanki yakınım diyilmiş gibi görmemden, çok kırıcı,
yaralıyıcı olmamdan kaynaklanan yumruk. sinirlendiğim zaman,
öyle çok isterdim ki kendimi durdurabilmeyi. etrafa ve sevdiklerime zarar
vermemeyi, susmayı.Öyle çok isterdim ki, en çokta susmayı. ağzım oynasa da
çıkan sözcükler havaya uçsa. öyle çok isterdim ki sinirliyken sessizliği.
ya da sinirim geçtikten sonra soğukkanlı olabilseydim, sonrasını düşünmeseydim.
korkularım olmasaydı. hiç bir şey olmamış gibi, aslında kendimde açtığım bu yarayı,
acıyı hissetmeseydim.ruhum çekip gitseydi bedenimden.Şu an sarılmak ve sevgiyi hissetmek bana
çok uzak.
küçük yazıyorum, çünkü yazarken parmaklarım, yazdıklarımı okurken gözlerim,
hissederken de canım acıyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder