26 Mart 2010 Cuma

tatlım

Bulunduğumuz yere daha ilk girdiğinde, nasıl bir şey bu?İlk görüşte aşka inanmazdım.
İnanamadığım bir çok şey yaşadım.
2 yıldır ne yaşıyoruz söyle bana?
Ne bunun adı?Bunu kaç kez sordum kendime tahmin edebilir misin?
Artık yazarak bile anlatamıyorum senle ilgili duygularımı.
Rahatlayamıyorum.Eskiden yazınca rahatlardım, şimdi ağlayınca bile rahatlayamıyorum.
Beni kanattığın için sana kızıyorum, sana kızmaya fırsat verdiğim için kendime de.
Birlikte olduğumuz, tanıştığımız onca insandan sonra neden hiç kopamadık?
Bunu kendine soruyor musun hiç tatlım?
Neden anahtarı bana vermiyorsun?
Neden denemiyorsun?
Neyden korkuyorsun?
Neden suskunsun?
Bunları kendine soruyor musun hiç tatlım?
Bugün yaz kokusu geldi burnuma.
Ruhumun burkulduğunu hissettim.
Yaz kokusu diyil aynı zamanda kırık kalbimin kokusuydu bu.
Üzgün, kırılmış kalbimin.
Benim için önceden başlamış olsa da,
senin içinde bir şeylerin başladığı aya geliyoruz tatlım, Nisan.
Nisan'ın kokusuydu bu.
Bu koku senin de burnuna geldi mi tatlım?
Yaşananlardan sonra,
hiç beni düşündün mü, tatlım?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder